18 Haziran 2012 Pazartesi

Ey Allah'ın Elçisi, Bana Yarar Sağlayacak Şeyleri Öğret!

Bir adam Resulullah'tan (as) fetva istedi ve şöyle dedi: "Ben Kur'an-ı Kerim'den hiçbir şey öğrenemiyorum (anlayamıyorum), bana yarar sağla­yacak bir şeyler öğret". Resulullah (as): "De ki, subhanallah, velhamdu lillah ve la ilahe illallah, vallahü ekber ve la havle ve'la kuvvete illa billab (yani, Allah'a eksik ve yaraşmaz nitelikler vermeyiz, O'nu tenzih ederiz, şükür Al­lah'a özgüdür, Allah'tan başka ilah yoktur, Allah en büyüktür ve Allah'tan başka güç ve kudret yoktur)" dedi. Adam, "ey Allah'ın'elçisi bunlar Allah Azze içindir. Peki benim için ne var?" diye sorunca Resulullah (as) şöyle bu­yurdu: "De ki, ey Allahtm! Bana rahmet et, hana sıhhat ve selamet ver, beni doğru yola hidayet et ve bana rtzık ver." Adam şöyle dedi: "Bunlar Allah Az-ze'nin elindedir ve onları sıkıca tutmuştur." Resulullah (as), "ama Allah Az­ze elini hayırla doldurmuştur" buyurdu.
Bu hadîsi Ebu Davud rivayet etmiştir.
Ebu Hureyre hurma ağacı fidanları dikerken Resulullah (as) O'na uğradı ve şöyle dedi: "Şu ektiğin fidanlardan daha hayırlısını göstereyim mi? Sub­hanallah velhamdülillah ve lailahe illa la h, vallahu ekber.. İşte bu (duanın) her bir parçası (sözcüğü ve harfi) için sana cennette bir ağaç dikilir."
Bu hadisi lbn-i Mâce rivayet etmiştir.
Resulullah'a (as) şöyle soruldu: "Hergün bin iyiliğin sevabını (hin hase­natı) nasıl kazanabiliriz?" O (as) şöyle cevapladı: "Yüz teşbih çekerseniz (yani subhanellah derseniz) sizin için bin basene (iyilik sevap) yazılır ya da bin hatanız siliniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder